Hırslarınızı bir kenara bırakmayı denediniz mi ?
Başınızın kenarına neleri bırakabildiniz ?
Kaç defa makamınızı terk ettiniz ?
İmtihan edilirken ne kadar büyük fedakarlık gösterdiniz ?
Kaç defa Öldünüz, Kaç defa öldürüldünüz ?
Yaşadığınız dertlere dert derken asıl derdin ne olduğunu biliyor muydunuz ?
Kaç gecenin karanlığında kayboldunuz ?
Kaç gündüzün Güneşin de yandınız ?
Sustunuz mu. ?
Avazınız çıkana kadar bağıracağınız yerde , susarak kül oldunuz mu ?
Kulluk nereden geliyor biliyor musunuz ?
Tek tek başınıza gelen ne varsa hiç tereddüt etmeden sığındığımız o Yüce kapı .
Yansam ne olur , savrulsam, toz duman olsam ne olur , bu Dünya’da.
Hiç !
Hiç olmayı o kadar çok sevdim ki !
Çıkmaz sokakların, kanayan yaraların , soluksuz nefeslerin telkini gibi.
Hiç olmak. Hiç olunca İnsanın canı acımıyor ki. Yokluk hissi . Varlığında yok olmak gibi .
Vesselam
Yıldız
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder