19 Aralık 2008 Cuma

Korkusuz olmak mı ! Yoksa korkularla yaşamak mı ?

Saatler ilerliyor. Öncelikle her saniyenin geçişi ile tükenen dakikalar saat dilimini oluşturuyorken bilinmezlik mevcut. Tükenen ömürde bir bitişin başlangıcına doğru ilerlemekte olan bedenim yine sorgulamakta. Birgün bende her yaşayan canlı gibi yok olup gideceğim.



Bugünler de ?Dört bir yandan ansızın üzücü ve kederli duyumlar geliyor. Korkmak mı gerek ; yoksa
korkuların üzerine mi gitmek gerek. Her zaman ilerlemek derdini yaşayan bizler bu büyümenin çok büyük acılarını ödemeye başladık. Kimin ne olduğu değil ne olacağı meçhul ! ...
Bilgilerin kaybolduğu gerçekler bilgisizlikler le bütünleşince büyük bir boşluk oluşturuyor. Belki de büyümek yok olmak demektir.
Kendi halinde olan insanların da sorunları büyük mevkide kişilerden oldukça düşük seviyededir. Neden ısrarla sıkıntılarımızın büyük olması için uğraşırız. Beraberinde gelen aksiliklerin tek sebebi yine bizleriz. Her bir durumun sebebi bize bağlantılı.
Gerçeklerin her bir anında yüzleşmek mecburiyeti var . Kovalamaca gibi . Korkmak istemiyorum. Korkmamak da doğruluktan uzak. Doğruları bilip yaşayamamak . Büyük bir uçurum .
Bu uçurumun kenarında kendimi BOŞLUĞA bıraktım. SEBEBSİZCE

LAAAAAAA (HAYIR) لا

     İnsan bir başka gözün içerisin de nasıl kendini bulabilir ? Kaybolmuş onca yılın , hiç kaybolmadığını hissettiren o derinliği saklaya...