Ellerini bir daha tutabilir miyim ?
Sevginin en masum hali . Bir daha görebilir miyim ? Bir daha sana sarılabilir miyim ?
Her güzel başlangıç gibi hiç incitici , hiç üzücü duyguları barındırmayan sevgiler. Zamanla değişen, elini tutmayı dahi hayal ederken; kavuşmalarımız can alıcı olmamalı. Masumluğunu koruyabilmek değil mi çabalarımız. Sıradan bir ilişki olmamalı. Basit ve öylesine. Zor olan hayatlarımıza şifa olacaksa sevmeli insan . Yeni bir dünyanın varoluşu kendisi gibi büyüleyici olmalı. Yaşanmamış ne varsa bir bir yaşanmalı kaygılar dan uzak , korkulardan öte, tereddütler den kopuk olmalı. Her anın bize katacağı güzellikleri yaşamalıyız. Vakit çok az. Şu hayatta bize kalan vakti dolu dizgin yaşamalıyız. Koruyabilmek seni ben den , beni senden . Öylesi derin duygularla sevmeli insan. Yoksa sevginin de tadı kaçar. Yakışmaz üzerimize. Ne yamalı bir kıyafet olmalı nede tek renk, tek düz. Yerince bazen rengarenk, bazen siyah , bazen beyaz en sevdiğimiz renkleri giymekten hiç vazgeçmemeliyiz .
Uzak mı bilmiyorum . Ne kadar yaklaştık. Hayal kadar uzak mı , el uzatacak kadar yakın mı ?
Bilmiyorum! Sevdiğimi bildiğim gibi ; bilmediğim o kadar çok şeyler var ki . Bazen bırak diyorum Nasip bazen de diyorum boşuna mı onca yaşananlar ?
Bir çizgi kadar net. Bir adım ötesi ya da bir adım gerisi. Dipsiz kuyunun sessizliği, gökyüzüne kadar uzanan Seher Yıldız ‘ın ihtişamı gibi cüretkar
Masumca bir sevginin gölgesinden seni buldum . Ne kaybetmek istiyorum , nede kazanmak . Kaybetmek mi seni bulduğum gerçek; yoksa kazanırken yok olmak mı ?
Sevgiliye Y.