Hamas Yöneticisi Dr. Teysir Süleyman ile
Büyük bir heyecan ile buluşma noktasına tahminimce yarım saat öncesinden gittik. Çünkü gideceğim kişilere oldukça yüksek bir baskı uygulamış olabilirim.
Bilal hoca yine de durumu riske atmamak için İstanbul’a her geldiği zaman ablasının evinde kaldığı halde , o gece otelde kalan Kamerun’lu Gadji ( Tercüman kardeşimiz) sabahları zor uyanma ihtimalini riske atmamak için , Bilal hoca’ da o gece aynı otelde kalmak zorunda kaldı sanırım. Geç saate kadar hepimiz uyumadık . Çünkü ara ara whatsapp üzerindeki yazışmalarımız geç saate kadar devam etti sanırım. ( Bu ara balık hafızası gibiyim )
Sabah 5 de sabah namazını kıldıktan sonra uyumadım ve evde işlerimi toparlamaya başladım.
Bilal hoca’ya erken gitmemiz gerektiği konusunda yine genel bilgilendirme yaptıktan sonra sanırım , sabah 7 suları ofise geçtim.
Bilal hoca tam vaktinde geldi . Gadjii aşırı tatlı bir çocuk . 25 yaşında ama bebek gibi yüzü var Maşallah. 40 yıldır tanıdık gibi otomatik abla olarak hemen yolda konulara girerek erkenden buluşma noktasına gelmiş olduk. Kimsenin benim psikolojik baskılarımdan rahatsız olduğunu düşünmüyorum . Zaten sabahı zor ettim. Ne uyuması , onlarında uyumasına gerek yok zaten. Gadji kardeşim geç saatte uyuyan , sabahları güzellik uykusunu seven , bugün için fedakarlık yapmak zorundaydı .Bilal hoca tüm riskleri düşünerek aksaklık olmaması adına gereken önlemleri almıştı. Bir de beni tanıyor sanırım , 10 sene önce ilk tanıştığımız dönemlerde canına okumuş olma ihtimalim yüksek sanırım. Sabır küpü Maşallah.
Motif Uluslararası İnsani Yardım derneğinin Başkanı olur kendileri ..
Konuyu dağıtmadan asıl mevzuya gelelim bence.
Aracın dışına çıktık ve Hamas Yöneticisi Dr. Teysir Süleyman beyin gelmesini bekliyoruz. Biraz erken gittiğimizi söylemiştim. Ben de nasıl bir heyecan var anlatamam. Bir yandan ağlıyorum , diğer yandan gülüyorum , saniyelik geçişleri beni tanımayan kişiler görse pek sağlıklı bulmayacağı kesin. Ve tam beklenilen zamanda Dr. Teysir bey geldi.
Ben şöyle söylemek istiyorum , bir insanın görmemesi için Dünya gözünün görmemesi lazım. Rabbim bu nasıl bir teslimiyet. Bu nasıl bir İman . Bu nasıl bir yol .
Bilal Hoca beni çok iyi tanıdığı için , yeni tanıyan Gadji’yi de bazı özelliklerimi aktarmış. Ama hiç aktarılmayan Dr. Teysir bey de kalp gözüyle her şeyin farkında.
Toplantı yapacağımız yere doğru yola koyulduk . Aracın için de Bilal hoca’ya bakarak şöyle söyledim. ilk kez kendimi bu Ülke’ye gelen misafir olarak hissettim dedim. Bu nasıl bir ev Sahipliğidir. Aracın içerisin de Defalarca Arapça Hoşgeldiniz , Sefalar getirdiniz derken Ömrüm boyunca ben böyle bir samimiyet görmedim. Toplantı mekanına ulaştık ve Kalbimin ritim atışını duyar hale geldim sanırım.
Yine benzer söz ama bu sefer söyle diyeceğim , Kalü Bela’dan beri tanıyorum zaten . Ama ben çok geç kaldım. Geç kaldığım konular İslamiyet’in tozlu raflar arasından aydınlığa çıkması gereken bu yolda geç kalmamla alakalı.Hiç bir ziyarette böylesine ( hatta kendi evimde olmak üzere ) huzurlu bir ortam da olduğumu hatırlamam .
Ortalama 2 saati aşan görüşmenin içerikleri hayatımın tüm yaşanılanlarından üstün düzeydeydi. Bilgi ve içerik olarak . İki dil bilmeyen ben ve Bilal hocanın soru bombardımana karşı Gadji ( benden iyi Türkçe biliyor ) Çok başarılı tercüme eşliğin de iki tarafa kesintisiz destek sağladı .
Kontrolsüzce ağlamalarımın önlemini alınamayınca büyük bir peçete kutusu desteği ile kalbimdeki acıların , çaresizliklerin , kendimi kurtaramadığım bataklık hissinin çığlıkları gün yüzüne çıktı sanırım.
Aynı atmosferin içerisin de konuşmalar devam ederken gerçekliğine dahi inanamayacağım bir boyuta geçtim. Ben burada değilim , bu mümkün değil , diye defalarca Bilal Hoca ile göz göze geldik.
Hamas Yöneticisi Dr. Teysir Süleyman bey 20 sene İsrail kuşatması tarafınca cezaevinde kalmış , Hamas ordusunun ilk takas girişimindeki kararın ardından , Ülke dışına gönderilme şartı ile vazifesine Dünya’nın bir çok noktasın da devam eden gerçek Mücahitlerden bir tanesi .
Sabah ‘ a kadar Hamas Yöneticisi Dr. Teysir Süleyman beyin duruşunu , konuşmalar esnasındaki ahir zaman Ümmetinin tüm özelliklerini taşıyan , yansıtan , bilgisi , donanımı , korkusuzluğu , İmanın en üst mertebesinin nasıl yaşanarak , bahanesiz teslimiyetin bire bir canlı örneği.
Ara ara kontrol edemediğim konuşmalarım da dahi (ben deniz ) , Ayetin ve Sünnetin dışında tek bir kişisel görüşünü dahi dile getirmeyen , yaşanılanları anlatırken , benim duymaya dahi tahammül edemezken ,
Hz. Muhammed s.a.v 13 sene Mekke ‘ de görmediği zulm kalmamıştı diye beni telkin eden ve devamında, Biz onun Ümmetiyiz , bunları yaşayacağız . Ve bu uğurda Şehit olacağız diye sözlerine devam etmesi tartışmasız mükemmeldi .
Yanındaki koltuğu göstererek yakın zamanda bu koltukta oturan Hamas Mücahitlerin en kıdemlileri arasında Gazze’ de şehit düştü . Halbuki yakın zaman önce ziyaretimize gelmiş ve Dünya üzerindeki uyanışın sağlanması için toplantılar yaptığını dile getirdiğin de , O korkusuzluğun , bu yolda ölmek için yaşanılan hayatın en ağır süreçlerine Elhamdülillah diyebilmek hangi boyutu ben bilemiyorum .
Onca konuşmaların içerisin de tek bir sitem , en ufak bir kaygı , sözlerinin aksini ispatlayacak tereddüt bulunmamaktadır.
Konuşmaların içeriği bizlerde kalsın ,
Ama istedikleri var ,
BOYKOT
DUA
GÜCÜNÜZ NEZDİNDE GÜVENDİĞİNİZ KURUMLAR ÜZERİNDEN PARA YARDIMI ..
Hepsi bu kadar ..
Ben şaşkınlıkla kala kaldım. Aylardır kendime Cehennemin en dip tabakasın da yanacaksın Yıldız derken , onların akla , hayale gelmeyecek kadar korkunç yaşadıkları karşısında duruşuna inanmak mümkün değil. Bir ara Bilal hoca’ ya şöyle dedim.
Yemin ederim bunlar Cennet’e gitmişler , görmüşler , o sebepten böyleler dedim. Ben neyi kaçırıyorum dedim. Bu nasıl bir teslimiyet. Bu nasıl bir iman. 2 saat içerisinde konuştuklarımız can yakıyor ama onun yüzündeki samimiyeti , zarifliği , hafifçe ara ara tebessümün den en ufak bir zedelenme yok.
Anlatılacak sayfa sayfa kelimeler var ama inanın kitap halinde yazıya döksem anlatamam. Anlatamıyorum da , galiba anlatılmaz da ..
Filistin çocukluğumun Kahramanlarını yaşatan yer.
Gazze yaşamım boyunca ailem .
Mescid-i Aksa davam ,
Ben ise zavallı bir kulum işte.
Not : Şuan en büyük hedefleri Dünya’nın İslam üzerinde uyanışı , ve Toplu bir halde hareket algısını oluşturma gayretindeler.
Gazze için tek kişi kalıncaya kadar devam etmekten başka alternatifimiz yok. Zaten 77 yıldır süren savaşın içerisinde biz başlatmadık savaşı , bizler zaten cezaevinde öldürüyoruz , en azından savaşarak öldürülmek Dünya’ nın gerçekleri görmeleri sağlayacaktır.
Şuan Gazze’de açlık en büyük sorun . Aylardır tek tır içeriye girmedi. Toplu ölümler israil Siyonistlerin en büyük planları arasındaydı. Artık bir şeyler yapmamız lazım …
Vesselam