YİNE BANA KIZACAKSINIZ
!
Hiçbir durumun
farkında dahi değiliz. Farkında gibi davranıyoruz ama mümkün değil , hepimiz
derin bir uyku içindeyiz. Kızgınım başta kendime sonra her bir kişiye ayrı ayrı
. Bugün kanayan yaralarımızdan önemli konular arasında olan KUDÜS bir diğer
ismi ile MESCİD-İ AKSA ..
Yıllardır FİLİSTİN
HALKININ toprakları işgal altında. Öyle bir süreç ki bu işgal dünyanın gözü önünde
yapılırken , görülmedi , duyulmadı , çoğu kez konuşulmadı . Sonuç ne tartışılır
düzeyde nede çözüm üretiliyor . Biz her gün kaybediyoruz. Hem de her gün her an
her saniye . Ellerimizdekilerin alınmaya başlanılması an meselesi . Bu kadar
görmezlikten gelen gözlerimizin sorguları ağır olacak. Ya konuşmaktan kaçınan
sözlerimiz de ayrıca sorgulanacak. Kalbimiz de buğz edemez artık . Neden çünkü
alışkanlık vuku buldu. Biz hala konuşuyoruz , Kudüs Mescid-i Aksa ilk kıblemiz
. Değerine paha biçilemez. Dünya bu kutsal yer için sürekli bir açıklama bir
kargaşa ve yok edilen Müslümanların haklarını ellerinden alması yeterli
olmamasıyla birlikte daha da üzerine eklenen oyunlar . Biz ne güzel
seyircileriz . Her oyunu seyrediyoruz ve tepkilerimizi dahi suskunlukla
yanıtlıyoruz.
MİLYONLARCA
MÜSLÜMANLAR NEREDE ?
Başımı hangi yöne
çevirmeye kalkışsam , Kan , Acı , Savaş , Ölüm ve saymakla bitiremeyeceğim
katliamlar . Merak etmeyin çok uzakta değil. Yanı başımızda , her yerde . Bir
nefes kadar yakın . Uykuya daldığımız gecenin sabahına dair hiçbir fikrimiz
yok. Bize zararı olmayan Yılan bin yıl yaşasın diye yolları açan düşüncelerimiz
çok uzak yıllara maruz kalmadı . Biz neleri kaybettik neleri kazanmaya
çalışıyoruz. Ne kaldı , ne kalmadı . Artık Kalbimizdeki taşıdığımız İmanın
ateşi bile anlık değişir oldu. Yerimiz , konumumuz , imkanlarımız ,
olanaklarımız daha neler neler . Hiç şaşırmadım . Bu kadar sessiz kalan
Müslümanların tabii ki toprakları işgal altında kalır. Tabii ki Dünya medyası
konuşur , Dünya liderlerin toplantıları eşliğinde sözleri ile verilen kararlar
ancak kendilerini bağlar demek bile acı . Bize ne oldu böyle . Yaptığımız büyük
hatalar nedir ? diye soruyorum başta kendime sonra da sesimi duyurabildiğim
herkese sitem ediyorum .
Göz yumduk .
Kabullendik , Tepkilerimizi sakladık . Kabullenmediğimiz
her sorunun üzerine ya toprak örtüldü ya da mermi . Ama artık bu şekilde
ilerleyemeyiz. Sürekli kan kaybediyoruz diye kabullenmek en büyük kayıpların
başında gelir. İstenilen de bu olmalıydı . Yüz yıllara dayalı projelerin gerçek
yüzleri sanki . Planlarına ulaşanların zafer çığlıklarını atma fırsatlarını
bile vermeden toparlanmaya başlamalıyız. Bizim halimizi bilenler bilir , tek
bir kişi kalsa bile dünya da yine şahlanır ve Allah’ın izni ile yıkılmaz . Bu
kadar büyük güce sahip olan Toplum ve Müslümanların çaresizlikten serzeniş
yapmaları kabul edilir bir davranış biçimi değil artık . Uzaklardan duyulan
seslerin yanı başımızda olmaması ne mümkün . Dün diye başlayan bu savaşların
amaçları yoksul ve güçsüz ülkelerin güçlerini toparlamak , kendi dünyalarına
katılacak imkanları kullanmak ve kıyamete kadar bitmeyecek Müslüman Ülke ve
Müslümanların yok edilme planlarına karşı artık haklarımızı savunma zamanı
geldi diyemiyorum , kalan ömrümüzde mücadele vermemiz gerekiyor . Kaybettiğimiz
tüm yıllara nazaran artık hiçbir konu eskisi gibi değil. Bu kadar
kabullenmeleri kendime yakıştır mıyorum . Tepkiliyim , kızgınım ve sorumluyum .
Her kişi kendi yürüyeceği yolu belirler . Ben başta kendime sözlerimi
tekrarlarken , YAKIN DOSTLARIMA , ARKADAŞLARIMA , BENİ TANIYAN YADA TANIMAYANLARA
hatırlatma yapmak istiyorum .
Dünleri kaybetmiş
olabiliriz ama bugün ve yarınlarımıza yol açabiliriz !...
Vesselam Yıldız Soylu