Öyle bir düzen oluşturun ki kendinize ! Kim ne yaparsa
yapsın sizi asla sarsmasın ..
Hayatın çok kısa bir
zaman içerisinde yaşanıldığını düşündüğüm zaman başlangıç olarak oldukça güçlü
bir temel oluşturmamıza yardımcı olan bir etken. Şöyle söylemem oldukça basit
bir söz ama çok anlamlı . Kısacık hayatımda yük edineceğim amaçlar dünyalık
mevzular olmamalı . Bilinçli bir yaşam oluşturulması zor değil. Yapısal
özellikleri belirlemek temel kaynakların en başarılı şıkları arasında. Her
kişinin yaratılış özelliğine göre ya da büyüdüğü ortamlarında artı ve eksileri
ile oldukça dengeli ya da dengesiz oluşumlar oluşturabilir. En belirgin özellikleri
iyileştirme çabaları ile daha iyi olabilmesi için emek harcamak en doğru yatırımlar
arasında. Bazen bizleri eksiye çeken yapı taşlarımız da var . Onları görmezden
gelemeyiz. Belki de bize yardımcı olacak en etken özellikler arasında .
Korkularımızla yüzleşmek zorundayız. Yoksa korkularımız ayak bağı olacaktır.
Keşfedilmesi
gereken ilk önce insanın ta kendisidir. Her insanın kendine özel bir dna’sı
var. Biz kimsenin bir benzeri değiliz. Bazı özellikleri genetik özelliği ile
yaşıyor olmamız , parmak izlerimizin bir başkasında olma olasılığın imkansızlığı
ile ne kadar özel bireyler olduğumuzun en belirgin özelliği. Bu kadar artıların
içerisinde neden bu kadar karamsar olduğumuzu anlamakta zorluk çekiyorum .
Allah c.c. beni
yarattı . Ve sadece beni , benim yaptıklarım ile sorgulayacak. Annemin ,
babamın yaptığı kişisel sevaplarından hak sahibi olmamı sağlamadığı gibi
günahlarına da ortak olmayacağım. Bu sebepten dolayı ilk önceliğimiz aile iken
bu kadar bağımlı ama bir o kadar da bağımsızlık durumu karşısında anlamakta
zorluk çektiğimiz konular neler acaba ?
Bilinçli bir Müslüman
esasında Dünya da yaşadığı sürece yaşayacağı ne olursa olsun , her yaşadığının
bir cevabı bulunmaktadır. Milyonlarca yıl var olan Dünya’nın ilk var olduğu
zamanın dan itibaren İnsanoğlunun yaşadıklarını anlatan ve öğrenmemizi sağlayan
tüm süreçlerin nasıl olduğunu ve nasıl sonuçlanacağını öğreten İslamiyet’i hala
hayatımızın ilk önceliği olmadığı , her konuda, her yerde, her durumda , Dünya ‘ da
yaşananlar karşısında kaybetmeye mahkum olduğumuzu söylemeden edemeyeceğim.
Akıl ne kadar büyük
bir nimet . Dünya da hiçbir zenginlik kavramı ile ölçülemeyecek kadar büyük bir
varlık . İnsanı muhatap alan ve karşılığında ya kazanacağımız ya da kaybetmenize
sebep olacak tek neden. Bu kadar net olan bir bilgi karşısında hala anlamamak
ve hala boşluklar içerisinde kaybolmak Akıl işi değil . Dünya da yaşamın
süresince yaşayacakların bir kısmına alışık olmuş olsan da bir çok durum
karşısında bilgisiz ve deneyimsiz kaldığın mevzular çok daha fazla . Bu
süreçleri kontrol edebilmek yine insanoğlunun iradesi ve niyetleri ile oluşum
sağlar. Basit ve sıradan biri olmak daha kolaydır. Ama sana verilen görünmeyen
güçleri kullanmakta Akıl işidir. Ne demiştim hayat çok kısa . Bu kısa hayatın
içerisin de yaşayacağım sürenin sınırları mevcut. Boşa vakit harcamaktan
korkuyorum. Öğreneceğim bilgilere bile ayırdığım zamanın hesabı sorulacak bana
. İlk önceliğim nedir ? Önceliğim İslamiyet’in esasının dışında kalıyorsa işte
tüm dengelerin bozulmaya yüz tuttuğu gerçeğini saklayamam . İlk önceliğim
doğruluk olmak zorunda . Ben doğruları öğrenmeden yanlışları nasıl çözeceğim.
Yanlış doğruları getirmez . Ama doğrular yanlışların ne olduğunu öğretir. Nasıl
başlarsan öyle yaşarsın bu hayatı . Bu Dünya’ ya neden gönderildik. Bunun bir
sebebi olmalı ?
En iyi eğitim almak
için mi , Kalıcı olmadığın Dünya içerisinde en büyük projeleri yapmak mı ? İyi
bir insan olmak mı ? Yoksa ilk başta neden gönderildiğini tam anlamı ile
öğrenmek mi ! ?
İşte beni yıkılmaz
yapan en büyük etken. Teslimiyet .
Teslimiyetin bana öğrettiği en önemli
nedeni , ne olursa olsun Hakkın izninin dışında hiçbir şeyin olmayacağına olan inancımdır. Ya imtihanım ya da
hatalarımın cezası . Yaşadığım imtihan karşısın da kendi irademle oluşturduğum
bilgilerin yansıması değil mi ! Ya öğrendiklerim yanlışsa . İşte yanlış olmayan
tek gerçek var o da İslamiyet.
Kar yağar ,
ağaçların dalları kupkuru olur . Bahar
da ufak bir hareketlenme , tomurcuk ve çiçekler açar. Yaz ayı geldiği vakit açan
çiçekler meyve veren ağaçlara dönüşür . Ne güzel bir hikmet değil mi ! . Hiç
yanıltmıyor . Gözünün önünde her yıl yeniden yaşanıyor. Çünkü insanoğlu unutuyor.
İnsanoğlu yaşadığı kötü günleri de unutmuştur artık . Çünkü iyi günlerini
yaşamaktadır. ilerleyen zamanlarda
yeniden yaşayacağı zor günlere ulaştığı zaman yeniden acı çeker. Sanki geçmiş
zamanda daha zor günleri hiç yaşamamış gibi. Geçmişte yaşanan zorlukların izleri
kabuk bağlamış ve yaralı yerleri iyileşmiş olur. Yeni açılan yaralar karşısında
hiç acı yaşamamış gibi hisseder. Ama İslamiyet’in esasında olan her bir Müslüman
bilir. Burası imtihan Dünya’dır. Ölüm vakti geldiği o son an ve son vakit Son nefesinin
, son imtihanlarında bile, Şeytan bizim
ahiretimizdeki akıbetimizi belirleyecek en büyük gücü almak için son
çırpınışlarını sergiler. İman’ımızı
almak ister ; son anda bile imtihan
edilen bu Dünya’da vakitlice ya da vaktinin dışında yaşadıklarımızın karşısında
neden doğruları bulamıyoruz.
İşte ben bu karmaşıklığı
yaşamıyorum ! Çünkü düzenimi Allah c.c
rızası dışında kalan etkenlerin yani insanların varlıkları üzerine kurulu olmasına
izin vermiyorum. Bu duruma izin Vermekte istemiyorum . İnsanoğlu aldanır , aldatır
. Ama insanları aldatmayan tek gerçek var . O DA Allah c.c.dir. İnsanoğlu bu
doğruluğa ulaşması için tüm insanlığa gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed
s.a.v ne güzel önderdir. Onun hayatını öğrendiğimiz zaman başımıza ne gelirse
gelsin hiç tereddüt etmeden üstesinden gelebiliyoruz . İnsanlara anlamlarından fazla yük yüklememeliyiz.
İnsanoğlu Ölümlü değil mi ? Allah c.c
izin vermediği zaman aldıkları nefeslerine
dahi hükmetmeyen yine İnsanoğlu .
Bu Dünya’ya tek olarak doğum anımı yaşadım ve tek olarak ölüm
anını yaşayacağım. Var olmak ve vaade dilen güne kavuşmak yine tek başıma
yaşayacağım zamanın dışına çıkmak mümkün değil. İçinde yaşadığın acıların
ağrılarını yine kişinin kendisi yaşamaktadır. Allah’tan geldik ve yine ona
döneceğiz. O bizlere en güzelini nasip edendir. Ondan gelen her şey en güzelidir.
Zahmet çekmeden Rahmete kavuşmak olur mu hiç . Şu aciz Dünya için çabaladıklarımızın
ne kadar Gerçek hayatımıza ait . Hiç kadar az. Ben bana verilen Aklımı
doğruları öğrenmek için kullanmayı tercih ediyorum . Doğruları öğrenmeyen Aklım
yanlışlıklar içerisin de beni doğruluğa nasıl ulaştırabilir ki . Ben bu Dünya’ da ne kadar yaşamış olursam
olayım , yaşanmışlık bir çözüm değildir.
Peki , hiç yaşamadıklarım karşısında ne yapabilirim ? Öyle bir durum karşısında
kaybedeceğim. Sen ne kadar doğru olursan
ol . Etrafındaki kişilerin nasıl bireyler olduğunu nereden bileceksin. O vakit
aldanma benim gibi aciz olanlara !
Şahsım adına bir tedirginliğim yok . Bahanelerim de yok. Allah
c.c. dan başka sığındığım ve umut
beklediğimde bir güçte yok . Rızkımı tayin eden Allah c.c. , beni koruyan ve her zorluğa karşı kendimi koruyabilme
iradesini veren yine Allah c.c. Her halime şahitlik eden ( uyku halinde bile ) ve hesaba çekecek olan
yine Yüce Allah’tır. Ben bu kadar doğruların içerisinde nasıl yanlışlıkların
karşısında yaşamayı kabul edebilirim.
Böyle bir hayatı benimseyen
kişiyi , kim bulunduğu yerden daha aşağı yerlere
götürebilir ki ? ..
Gerçek takva sahibi Müslümanlar ancak ve ancak beni daha üst
makama götürebilmek için liderlik edebilirler.
Vesselam
Yıldız Soylu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder