Doğruların yanlış olduğu kanısında çoğunluğun olduğu bir dönemde yaşamaya çabalıyoruz gibi.
Yanlışların en çok rağbet gördüğü ve peşi sıra herkesin koşarak ilerlediğini yoğunluğu görmemek mümkün değil. Kimi zaman demek isterdim ama çoğu zaman sürekli sorgularken buluyorum kendimi . Yanılmak istemiyorum , yanıltmak istemiyorum . Bu zaman bir çok yoksunluğu bağrında barındırıyor. Varlık içerisin de yoksunluk aslında . Yoksunluk için de varlıklar belki de . Yitirilen gerçekleri halı altına süpürüleli çokça zaman oldu. Tozlu odalarda yaşar olduk . Kimseler artık kendi kapı önlerini süpürmüyor. Kirli odaların kapıları da açıldı . Kimsecikler rahatsız olmuyor . Kaybettik her geçen gün masumiyeti . Kalın örtüler kaldırıldı pencerelerin önlerinde. Özel hayatlarımız alındı ellerimizden. Yüzsüzleştik , kızarmıyor artık ten rengimiz. Kalbimiz katılaştı . Damarlarımızdaki kan sanki artık sıcaklığını yitirdi . Dönüp bakacağımız kendi kişiliğimizi unutalı ne kadar zaman oldu diye sorduğum sorular havada asılı kaldı .
Üstünden üstün tavırlarımız ; ben bilirim derken ardını dolduracak boş zihinleri taşıyan bedenimiz isyanlarda . Sesleri bastıran hükümsüz hükümlerin boynumuzu kesen kılıcın , adalet zincirinden uzak . Kim ne yapabilir ki . Sarsılan temel değil. Yok olan bizzat kişinin kendisi . Farkında olduğunu fark eden , farksız kaldı . Ben bir bireyim , ben bir insanım , ben bir örnek ve ben bir hayatım . Tam kabullenmek diye baskının altında ezilirken , elimin tersi ile son nefesimi kontrol etmeye çalışıyorum .
Kim bilir belki kendi hayatımı koruyabilirim. Bir kişinin yaşamına müdahale edebilirim. Bir ile başlayan birler neden birden çok olmasın ..
Sevgiyle Y.SOYLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder