17 Kasım 2020 Salı

ZAMANIN DA

Bir yıkılışın ardından gelir   ,   BAŞ kaldıran tavır .

Tokat’ını vurduğu yüzün , ağrıyan yanı değil aslında , yansıyan yüzün diğer tarafı acımasızdır .

Soğutarak içtiğin sütün lezzetini çalarken , tatsızca yemek istediğin yoğurttu ısıtılan .

Masumluğun tüketildiği kirli insanlığın , yokluğunda arandı onca iyi insanlık ..

  Kayıp bir sandal içerisinde yönünü bulmaya çalışan gibidir insan tabiatı . Ya bu arayışın ardından gerçek kimliğine bürünmek de mümkün bir o kadar da kaybolan kişiliğini özünden yoksunluğu yüklemekte mümkün. Kişilik kayıpların bize yüklediği sorumluluk çok üst seviyelerin zirvelerini yaşadığı bir dönemin başlangıç noktasındayız . Bu başlangıçlar kaybedilen değerlerin yeniden yerine getirilebilmesi mümkün bir durum yada bu mümkünlüğünü kaybetmiş bir yokluk içerisinde yaşamaya mecbur kalmış olasılığı da bir gerçek . Sorgulamaktan kaçındığımız acabalar gün gelecek ayağımıza dolanacaktır . Kimileri kendi mezarını kendi elleri ile kazarken , kimileri de hiçbir durumun farkına varmadan yok oluşunun seyreden birer seyircisi gibidir. Yokluk ile sınanan geçmişlerin ; varlıkla şımaran bir topluluğun benimsemişleri arasında var olmakta düşündürücü bir neden. Dert başa gelmeden , güç imkan elimizde , sorunlarımızı çözebilecek imkanları yitirmeden fark edilmeyen milyonlarca nimet . Haksızlıklarımızı bile sorgulamaktan yoksun bir fıtrat . Nedenlerimiz sürekli haklılık peşinde. Geri adım atılmaları pek başaramayan , üstünlük kimin doğru olduğu ile alakasız bir eşitsizliğin pençesinde büyüyen etken haline dönüşmüş . Toplumun gerek manevi değerleri gerek kişisel değerlerle birlikte yok edilen nice detayları hatırlamakta zorlanır olduk . Normalleşmeye çalışılan yaşam biçimi hiç alışıla gelmiş bir durum değil. Ama bir o kadar iç içe olmanın vermiş olduğu etken en büyük başrol oyuncusu . Birileri bu akışın yanlışlığını sorgularken bir çoğunluğu yüzyılların tek çözüm olarak savunduğu cümleyi tekrarlıyor. Hangi Çağda yaşıyoruz. Hala eski kafadasın L .. Kontrolsüzlük kontrolden çıkmış gibi. Dünya sanki bu durum karşısında sessizce çığlık atıyor hissini düşünmeden geri duramıyorum . Bu kadar acımasız , bu kadar korumasız , bu kadar kontrolsüz olmamıştı DÜNYA ..

     Dünya  ; DÜNYANIN İÇERİSİN DE YAŞAYAN İNSANOĞLU BU KADAR KÖTÜ OLMAMIŞTI ..

 

VESSELAM 

       Y. SOYLU    17 KASIM 2020 SAAT : 19:19

 

 

 

1 yorum:

arkashx dedi ki...

seni görmeden yazmasın hiçbir şair güzelliğin tarihini ..ve kapamasın ellerini saçlarına ki ağaran saçları değil parmakları olur..

LAAAAAAA (HAYIR) لا

     İnsan bir başka gözün içerisin de nasıl kendini bulabilir ? Kaybolmuş onca yılın , hiç kaybolmadığını hissettiren o derinliği saklaya...