20 Eylül 2020 Pazar

HİS

 

Bir his seni benim yanı başım da barındıran ..

Bir duygu en zor anımda  benimlesin diye düşündüren

Bir güç beni daha da büyüten , kocaman bir sevgi yumağı.

Bir anlayış , anlaşılanların dışında yok olan BİR pus ..

 

Sen yoksun aslında , benim de sende olmadığım gibi

Yaşadığımız sadece duygularımız

Bir birinden koparcasına , her ayrılık bir birine daha da bağlarcasına

Kalp gözü ile hiç birbirini görmeden yaşarcasına ..

En çokta birbirine kırılan kalp ,

Sevgisi de zirvelerde , kırgınlığı da , ayrılığı da , bir birine bağlılığı da ..

 

Sessizliğe büründüğümüz gerçekler , çığlık çığlığa bastırılan duygular ,

En zor konuşmaları , en kolay yolların değiştirdiği bulvardayız ..

Sabrı öğrendik . Güven duygusunu hiç kaybetmedik.

Birbirimizle uzak yaşadık ama asla yarı yolda bırakmadık .

 

GÜÇLÜ bir bağ kurduk , hiçbir zamanı yaşamadan

Koca bir ömrü bir birimize feda ettik.

Sorgulamadık , bunu yapıp yapamayacağımızı bilmeden karar verdik.

Tereddüt edemeyecek kadar samimiydik .

 

Onlarca yıl bitti , yüzlerce ay , binlerce gün

Seni çok Seviyorum ,

Sen olsan da olmasan da

Yaşadığım sürece seni sevmeye devam edeceğim ..

 

His ..

 

 

 

 

1 yorum:

arkashx dedi ki...

sesinin coğrafyasında bir ırmağa dönüşüyor bütün şiirler..kah asi akıyor kah usul usul..sen içine girdikçe mısraların, boyu uzuyor zamanın (haliyle hem ızdırabın hem de sevincin)..
sebepsizliği sebep kıldığın gülüşlerin güller açtıryor beton şehrin kalbinde..sonra karpuzçatlatan sular kadar berrak sesin yağmura davetiye çıkarıyor, açtırdğın güller kurumasın diye../umutlar/
seversin elbet yağmuru çün; damlaları birbirine değdirmeden yeryzüne indiren kudret, yüreğinde yeniden yeniden yaratıyor bulutları..ki sen olmazsan , duaya dönüşen istencin arzun olmazsa, sonra yağmur olmazsa kim durulayacak, kim apak kılacak; sokakları çarşıları mezarları ve anıları..
böylelikle senin o Meryemce bakışlarında yıkanıyor günahkar şehir..bulutsuz gecelerde bütün yıldızların başını okşayan ellerin, şafağın perdesini çekmek için bekliyor bu kez..güneşe emanet ediyorsun kenti ancak öyle sükun buluyor içindeki büyük coşku..yine yeniden öyle de başlıyor yeni günün heyecanı..bittiği yerden..bütün bu devinime rağmen senin o hiçbir ölümlünün gideremeyecği tanrısal yalnızlığın, işte o bir başka alemin varlığına, kentin nefes aldığına ve benim mecnunluğuma kuvvetli bir delil oluyor..bu sebeple, sevmek hiç karşılık beklemden sevmek, zatını olduğu gibi sevmek, O’nu sevmeyi sevmek hem iman etmenin ön şartı hem de ödüllerin en büyüğü oluyor..

LAAAAAAA (HAYIR) لا

     İnsan bir başka gözün içerisin de nasıl kendini bulabilir ? Kaybolmuş onca yılın , hiç kaybolmadığını hissettiren o derinliği saklaya...