Bugün yine ters tarafımda mı kalktım acaba. Dışarıya iyi hava saçmaya çalışsamda ruhen iyi sayılmam.
Günün özetini vermek gerekirse 14 ŞUBAT sevgililer günü.
Benim sevgilim yok. Bu biraz gerginlik vermiş olmalı ki asabiyim. Öncelikle böyle düşüncelerim yoktu. İster olsun ister olmasın umurumda dahi değil di ? Ama bu dönem çok yanlızlıklarla boğuştum ondan zannedersem böyle oldu.
Yanlız yinede çok değer verdiğim bir dosttum var diyede kendimi avutuyorum. Gel görki herşey kötü olması için elinden geleni yaptı. O gün yok oldu. Benim de duygusallığım üzerimde . Bir dost arıyorum ama bulamıyorum. Umut ettiğim dosttumda akşam üzeri gitti ve çok geç saate kadar işinin olduğunu söyledi. Bende sessiz sessiz işyerinden çıkmak için eve giderken bir telefon geldi.
Merhaba , müsait isen yakın bir yerdeyim görüşelim.
Bu telefonu öncelikle beklettim. Sonra yarım saat geçkin bir zamanda dönüş yaptım ve olur dedim. Değerli bir dost , iki seneden fazla oldu tanıyalı. Hakikaten çok iyi ve anlayışlı bir kişiliği var. Arkadaşlığı son derece iyi. Kısa zaman sonra geldi. Çok fazla görüşme imkanımız olmasada beni iyi tanır. Sahil kıyısından Eminönüne gittik. Aslı gerekirse ben çok üşüyen biriyim, lakin balık ekmek yemek için arabadan inmemiz gerekti. Sıkılan ruhum ferahladı. Balık ekmeklerimizi yerken halimizede gülmüyor değildim. Çok iyi bir şekilde deşarj oluyor insan. Yapılanlar o kadar samimi ve gerçekki. Herşey çok doğal . Ben hala o balık ekmeğin lezzetini damağımda hissediyorum.Yolunuz düşerse eğer mutlaka Eminönünde ekmek arası balık ve turşuyu yemeden geçmeyin.
Sonra arabanın içerisinde otururken denize karşı , radyoda Türk sanat müziği eşliğinde sessizlik ile ruhumu dinlendirdim. Bir ara oturduğumuz yerde sevgililer günü diye havai fişek atıldı. Bende gülmekten katıldım adeta. Sanki organize edilmişte bilinçli olarak ordayız gibi.
Denizin üzerindeki martıların gecenin karanlığında beyaz görüntülerini tarifi anlatılır gibi değil. Yağmur taneleri insan nefesini açıyor sanki. Bunalmıştım ve sıkılmıştım . Ama ansızın dost tarafından gelen bir davet nasılda nezih bir ortam oluşturuyor. İki saat gibi bir zaman birimi nasıl geçti anlamadım. Tam Eminönünden çıkarken çok uzun zamandır yemediğim , dışarıdan satılan tatlıları alıp afiyetle yedik. Tabi ben bütün şiresini üzerime döktüm. Ellerim şerbetten yapış yapış oldu. Ama çok güzel bir gecenin bitimi huzur dolu olmama sebeb.
Üzgündüm o günün sabahında . Akşam çok üzgün ve sessizdim. Sonra bir telefon ile güzel bir gecenin bitimine eşlik eden ESAT PAŞA sana teşekkür ederim.
İYİ Kİ VARSIN DEĞERLİ DOST:)
SAYGILARIMLA

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder